logo

Yaşamayı Öldürmek

Bilal Gürçay

Bilal Gürçay
bilalgurcay0@gmail.com
Yaşamayı Öldürmek

Yaşamayı Öldürmek

Gelen günü nasıl karşılıyoruz diye sordunuz mu sıcacık yatağınızdan kalkmaya azmedip bir yerlere yetişmenin telaşı içerisinde. Evet, bir telaş var ama sebebini henüz kimsenin anladığını düşünmüyorum. Neyin telaşı olabilir ki her sabahı bir sitemle adeta uyanmamak pahasına yaşamayı göz ardı edercesine unutturan bizi kendimize yabancılaştıran bu heyula?

İnsanlığın sonbaharı denilebilir mi? Mevsimler geçiyor kimse farkına varmadan. Bir yaprak düşüyor. Bir çocuk ölüyor. Güneş her sabah aynı ritimle doğuyor. İnsan ölüme susamış bir şekilde yaşamayı öldürüyor. Umurunda da değil kimsenin. Her güne yaşamayı öldürmek parolasına sarılıp paranoyak kişiliğe bürünmüş ruhlar tarafından istila edilmiş hayatlarımız. Yaşamak bir tıkırtı değil artık! Yaşamak, bir uğultu oldu kimsenin duymak istemediği.            Kaybolup gitmekte kalabalıklar arasında iyice kısılan sesimiz. Bezgin, yorgun, sitem dolu sözlerimiz. Konuşurken anlamsızlığın dehlizine saplanıp kalıyor anlattıklarımız. Çünkü anlamaktan ziyade anlaşılmak istiyoruz. Bir kısır döngünün yoğurduğu insan kalabalıklarıyız. Ve kimseye de ulaşmıyor sesimiz. Kendi sesine yabancı, içine eğilip kulak kabartmayan biri nasıl olsun başkasına duyursun sesini. Beyhude efendim beyhude telaşlarımız. Yaşamayı öldürmeye dönük tüm çabalarımız. Soluktur yüzlerimiz ve kaybolmuştur benliğimiz, içimiz ve içtenliğimiz hülasa yaşamak için mahrum kalmış kalbimiz. Mahrumiyetin mahkûmiyetine tabi kılındı ruhlarımız. Tebessümün tecessümünü arıyor, donuk yüzlerin sefih bakışları arasında kala kalmış ruhumuz. 

Ruhumuz teskin arıyor. Telaşını güttüğümüz o şey’lerin hiçbiri söyletmiyor yaşamak şarkısını. Neden intihar etmek istemiyorsun sorusuna muhatap olursak bir gün acaba kıymete değer bir cevabı taşıyor mu sırrını kaybetmenin mahcubiyetine uğramış kalplerimiz. Yaşmak mı bizleri öldürüyor, yoksa bizler mi yaşamayı? 

Göğün maviliğini, çocukların kalbini ve yerin derinliğini tahayyül etmenin ıraklığının getirdiği esareti içerisinde ruhumuz. Uzaklaştıkça masumiyetimizden, sığlığın, sefaletin ve hezeyanların pençesi indi üzerimize. Şöyle bir geçmişe çocukluğumuzun bahçesine dönüp de bir baksak. Orada hiçbir telaşın o munis temaşayı engellemediğinin farkına varabilir miyiz? Çocukluk, insanın masumiyet evresinin kemâlidir. İçimizde o çocuğu taşırız bir ömür. Yaşamak, içimizdeki o masum, samimi, saf, heyecanlı, kâşif, ve biraz da muzır çocuktur. Biz onu zalimane ve amiyane bir şekilde öldürdük. Merhametin nasipsizliği çöreklendi ruhumuza. Karabasan gibi çöküverdi üstümüze sonra ıstıraplar. Yaşamayı unutmanın zerk ettiği ıstırapları, ruhumuzdan sevk etmeye nereden başlanabilir? 

Yaşamak, hem cehennemi hem de cenneti mezcetmektir yüreğinde. Yeryüzünde yaşayıp gökyüzünde kaybolmaktır. Fezaya dalıp, ummandan dönmektir . İçinde bir dünyanın dışında bir rüyanın sırrına muhatap olmaktır yaşamak.

Etiketler: » »
370 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • TAMER MANDALİNCİ AK PARTİYE GEÇERSE

    23 Temmuz 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    TAMER MANDALİNCİ AK PARTİYE GEÇERSE Tamer Mandalinci 31 Mart Seçimlerinde CHP den Bodrum Belediye Başkanı seçildi.30 yaşında.Ahmet Aras ile birlikte Meclis üyeliğine seçildi. Siyasi geçmişi sadece beş yıllık.Geçen senelerde Bodrum'daki susuzluğun boyutunu anlatmama gerek yok herhalde. Bakımsızlık, hergün mantar gibi patlayan borular, yollarda saatlerce, günlerce boşu boşuna akan sular, trafik işkencesi. Bir de üstüne pahalılık.Yolların halini kim bilmiyor ki?Sorunlar ve sıkıntılar yumağı içinde boğulup giden bir Bodrum var önümüzde.Hasılı B...
  • YELDA EROL İSMİ ÖNE ÇIKIYOR

    20 Temmuz 2024 Köşe Yazıları, Siyaset, Tüm Manşetler

    YELDA EROL İSMİ ÖNE ÇIKIYOR Merhaba değerli okurlarım.Uzun bir aradan sonra son dönemdeki siyasi kulislere bir göz atalım.31 Mart seçimleri bitti.Malumunuz, AK Parti Türkiye genelinde yerel seçimlerde çok ciddi bir yara aldı. Bu sonuçlar neticesinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan birçok ilin il başkanlarını ilçe başkanlarını değiştireceğini, Milletin verdiği mesajı iyi okuduklarını, hataları teker teker masaya yaptırdıklarını belirterek, sorumluların kim olduğuna bakmadan Teşkilatlarda ciddi değişikliklere gidileceğini belirtti. ...
  • 15TEMMUZ’UN ARDINDAN

    16 Temmuz 2024 Genel, Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Mahir Ayabak 17 yaşında delikanlı idi. Pastanede çalışıyordu. Gece saat 23.30 da dükkanı kapatır kapatmaz, arkadaşları ile birlikte, evine gitmek yerine Havalimanına gitti. Hainler orada üzerine yaylım ateşi açarak şehit ettiler.Oğuzhan Yaşar 23 yaşında idi. Erzurumlu. 1.95 boyunda. O gece gözü sadece Vatan aşkıyla yanıp tutuşan genç. Cumhurbaşkanlığı Külliyesine koşuyor. Gökten yağmur gibi yağan bombalardan o da nasibini alıyor. Tam 19 gün mücadele ediyor. Sonunda şehadet.Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a arz edilir Oğuzhan. Hemen Şehid...
  • AYAYDIN BIKTIRDI ARTIK

    14 Temmuz 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Geçtiğimiz günlerde HSK atamaları vardı. Bodrum adliyesinde görev yapan 18 hakim ve savcı başka yerlere atandı. 26 yeni hakim savcı da Bodruma atandı. Vakti geldiğinde bu şekilde görev değişiklikleri normaldir. Fakat bu atamalar başka. Hatta bambaşka. Rivayet odur ki; Bodrum'da yaşayan Aydın Ayaydın bu atamalara doğrudan MÜDAHELE etmiş. Kimin gideceğine, yerine kimin geleceğine tek tek karar vermiş. Yeni atamalar da buna göre yapılmış..Daha önce bahsettiğimiz gibi bu Ayaydın, Cumhurbaşkanı Seçimlerinin hemen ertesinde, o zamanki Partisi CHP...