KAMUOYUNDAKİ KAMUOYUNU’NA KARŞI ACIKLAMA !

cemal demirtaş

cemal.demirtas@hotmail.com

KAMUOYUNDAKİ KAMUOYUNU’NA KARŞI ACIKLAMA !
Bazen Fincancı katırları ürker. Tabi bütün fincanlar tıkırdamaya başlar. Zannetmeyin ki fincanlar kırılır. Yok, kırılmaz.
Muğla siyaseti çok sever dedikoduyu. Muğla siyaseti çok sever ‘ama’ demeyi.
Bizim amacımız var ; Muğla kazansın, AK Parti kazansın, Cumhur İttifakı kazansın. Bu düstur üzerine de doğru bildiklerimizi, yıllardan beri savunageldik. Bazen doğrular kendi davamızın neferleri tarafından bile sevilmedi. Tasdik edilse bile ‘DOĞRU’ diyebilecek cesareti gösteremeyen niceleri oldu.
Ne İsa’ya, ne Musa’ya yaranma derdimiz olmadı. Olması da imkansızdı zaten. İsa olmazsa, Musa var diyenleri de hiç sevemedik vesselam.
Behçet Saatçi Muğla siyasetinde önemli bir figürdür. Ömrünün büyük bir bölümü siyasetin içinde geçmiş biri.
Siyasetin içinde iken bazen politika yapılabiliyor. Normal mi, doğal mı ben bilemem. Vakti zamanında siyaset yapan bir kardeşiniz olarak, siyaset yaparken, politika yapmamaya özen gösteren biriyim. Şimdilerde fikirlerimizi kamuoyuna yazarak sunmaya çalışıyoruz. Lakin bunu yaparken asla politika yapma gayretinde değiliz, olmadık da.
Behçet Bey ile yaptığımız görüşme doğal olarak Muğla’da konuşuldu. İçten ve samimi olarak konuştuk.
Behçet Bey’in konuşmaya başlarken söylediği ilk cümle bizim için referans olmuştur ;
” Ben 66 yaşında biriyim. Dün ne dediysem, bugün de, yarın da aynısını söylemekten çekinmem.”
Bu önemli bizim için.
Behçet Saatçi İyi Partide siyaset yapmaya devam ediyor.
Konu Behçet Saatçi özelinde Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adaylığıdır.
Muğla Gazetesi’nde yazmış olduğum yazıda Sayın Saatçi’nin cümlelerini birebir naklettim.
O yazılarımda benim için mühim olan iki husus vardı.
Birincisi ; Behçet Bey’in gıyabında söylenen “BAŞLIK” konusu,
İkincisi ; AK Parti’den gelen tekliflere Behçet Bey’in “TAMAM, GELİYORUM” diyerek, sözünü tutmaması konusu idi.
Behçet Bey her iki konuya da gayet sarih bir şekilde açıklık getirdi.
Burada bir sıkıntı zaten yok.
Peki.
Sıkıntı ne?
Sıkıntıdan ziyade, bir baskı, ya da farklı anlaşılmanın farklı bir tonu desek daha doğru olur.
Hem gündem olup, hem de arastada kalmak elbette kolay değildir. Bazen insanlar siyasette “zinhar” deme gereği duyabilir.
Behçet Bey ile aynı fikirde olduğumuz ana konu ; Muğla Büyükşehir Belediyesinin CHP den alınması idi. Serde siyasetçilik olan bir yazar olarak, kendi yorumumu ekleyerek “Muğla’nın CHP zihniyetinden kurtarılması gerektiğini” yazdım. Bunu da “bana göre” diyerek verdim. Burada anlaşılmayacak bir durum olduğunu sanmıyorum.
Benim “Cumhur İttifakı’nın MHP adayı, Cumhur İttifakı’nın AK Parti adayı, ya da ittifak olmadan sadece AK Parti adayı olmama gibi bir durumu ile ilgili aldığım cevaplar zaten açık ve net bir şekilde ortadadır. Ben “HAYIR DİYEN OLUR MUSUNUZ” diye sordum. Aldığım cevap açık ve nettir. Burada bir kelime fazla olmuş, bir cümle eksik olmuş çok önemli olmasa gerektir.
Sayın Saatçi’yi biz hiçbir şekilde sanki AK Parti’den veya MHP ‘ den teklif bekliyor gibi düşünmedik ki. Sayın Saatçi’ye RESMİ olarak yapılacak olan bir teklifin neticesini kamuoyuna sunmak istedik.
Mesele bu kadar açık iken, kamuoyunda kamuoyununa getirilme gayreti elbette üzüntü vericidir. Keşke siyasetin içinde olanlar, bu kadar ciddi olabilse/kalabilse.
Evet ; Bahse konu yazımdaki “ASLA DEMEM” kısmındaki “ASLA” kelimesi bana aittir.
Evet ; “AK Parti’nin ilkeleri bize ters ilkeler değil.
Eğer (bana göre) Muğla’yı CHP den kurtarmak için hayırlı bir adım atılması söz konusu ise, biz, üzerimize düşeni yapmaktan çekinmeyiz. AK Parti’de bazı arkadaşlar malesef bizi kendilerine rakip görmekten vazgeçemiyorlar. “
Kısmındaki “MUĞLA’yı CHP zihniyetinden kurtarmak için hayırlı bir adım atılması söz konusu ise…” kısmı BANA aittir.
Sayın Behçet Saatçi Muğla kazanılacak ise,  üzerine düşeni yapmaktan çekinmeyeceğini söylemekten vazgeçmemiştir herhalde.
Daha ne diyelim?
Selam Ve Dua İle.

SöylerimGeçerim