Son Dakika
REKTÖR KAÇAR: “ÖĞRENCİLERE SORUŞTURMA AÇMADIK, SÜRECE İDEOJOLİK OLARAK BAKMIYORUM”
DATÇA’DA ÖĞRETMENLERE SORUŞTURMA AÇILMASI
ULA BOĞA GÜREŞİ DERNEĞİNDEN EĞİTİME DESTEK
MSKÜ Turgut Reis İDA, Teknofest Yarışmasında Finale Kaldı
Robotik ve Kodlama Eğitimleri Başladı
MSKÜ Öğrencileri TEKNOFEST 2024’te Finale Kaldı
NOKTA VE ÜNLEM
Siyaset sevk etme ve yönetme sanatıdır.
Siyaset incelikler içinde karşınızdaki rakibe üstün gelme, dahilde de herkesi kucaklayarak güç ve kuvveti en üst seviyeye çıkarma sanatıdır.
Siyaset hiç bir zaman alt etme ve tahakküm kurma, yıldırma ve sindirme aracı olmamalıdır. Bu olduğu taktirde sonucu, kim, nefret, bölünme ve kutuplaşmaya sebep olmasının önüne geçmek imkansız olur.
Ehliyet ve liyakati ön planda tutmak, kişiler ve yapılar arası seçme pozisyonunu tatlı rekabet ile ortaya koymak gerekir. Süreci yönetenlerin bu durumları illaki o ince siyaset ile sağlaması gerekir. Bunu mümkün kılmayan süreç yöneticilerin ehil siyaseti bildiği söyleyemez.
Geçmişte çok acı tecrübelere şahitlik ettik. Abdullah Gül FP genel başkan adaylığı son dakikada değiştirilen delegeler ile engellendi. Kazanan FP olmadı. Delegenin kahir ekserisinin oyunu alarak genel başkan olan Numan Kurtulmuş Genel merkeze alınmadı. Kazanan Sp olmadı. Kırılma noktası kapanacağı yerde çatlaklar daha da büyüdü. Ayrılma ve bölünme kaçınılmaz oldu.
Aynı dava ve amaçlar uğruna yola çıkanların illa ki bir tanesi oturacak koltuğa. Koltuğa oturmak mesele tamam. Ya verdiğimiz zararlar. Bunu herkesin çok iyi tahlil etmesi gerekir.
Bak ne yaparsan yap seni alt ettim demek olmamalı. Bak ne yaparsan yap, beni alt edemedin de olmamalı.
Meydana çıkan iki pehlivan misali. Galip gelen nasıl ki mağlup planın elini önce havaya kaldırıyorsa, siyasette de bu olmalı. Parmak sallayarak sen görürsün denmemeli. Ya da yine kazandım diyerek kibirli olmamalı. Içinden geçilen sürecin salt bir belde, bölgeden ziyade ülkenin tamamı göz önünde bulundurularak hareket edilmeli. Kaos ve yok saymacılıkla kimlerin ekmeğinin daha da yağlanacağı iyi hesap etmeli.
Liyakat ve ehliyet çok önemli. Yola kimlerle çıktılarınız, yolda kimlerin ne hale geldiği de önemli. Acı tecrübeler vardır herkeste. Bu ülke dost gibi görünenlerin çok hançerini yemedi mi? Bu dava yemedi mi ? Köşeye sinmiş, renk değiştirmiş niceleri yoldaşımız gibi davrandı. Hep yanıldık dedik. Olsun bir daha yanılalım demeyelim. Kazanan asla biz olmayız. Bir olmayız . Halbuki amaç bir olmak değil mi? Bu davanın ana kriterlerine hiçbir şekilde uygun olmayan insanlar ile bir yere varılmaz. Süslü cümleler kuranların gerçek yüzleri farklı. Kırmızı çizgiler belirsiz değil. Vebal ise. Işte o vebal kelimesi hiç ortada yok. Dün Recep Tayyip Erdoğan gitsin de kim gelirse gelsin demek ile, mesela Cemal Demirtaş gelsin de ne olursa olsun arasında hiçbir fark yoktur. Her ikisi de temele konan bomba değil mi ?
Eskiler derlerdi ki, karı ile koca 3 günden fazla küs kalırsa gitsin nikahını tazelesin, iki müslüman iki bayramdan fazla küs kalırsa mudahele edin derlerdi. Nerede bu kavramlar ? Biz ne için neleri kaybediyoruz? Kin, öfke, bencilik ve bencillik mi gaye ?
Pazartesiden sonra Salı.
Pazartesi eli havada olanın Salı sabahı ilk tutacağı el, dün mağlup olanın eli olmalı. Asıl galibin o olduğu söylenmeli.
Elbette gün doğmadan neler doğar tamam. Ama gün her halükarda doğar.
2023 için bu davanın, afedersiniz kıçını devirip yatan züppelere, kibir elitlerine, elinde purosu ile viski yudumlayanlara, daha dün hainlerin uşağı olanlara, ihale odaklarına ihtiyacı yok. Bu davanın ayağına kundura değil, çizmeyi çekenlere, dağ bayır yürüyenlere, maddi, fikri, manevî…. koşanlara ihtiyacı var.
Noktayı koyalım ki ünlemin değeri olsun.
Selam ve dua ile.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
23 Temmuz 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler
20 Temmuz 2024 Köşe Yazıları, Siyaset, Tüm Manşetler
16 Temmuz 2024 Genel, Köşe Yazıları, Tüm Manşetler
14 Temmuz 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler