BİR ” KILIN ” ETTİĞİ

cemal demirtaş

cemal.demirtas@hotmail.com

BİR ” KILIN ” ETTİĞİ

Ak sakallı tabiri ile ak saçlı tabiri biz Türklerin mazisinde yer eden tabirlerdir.
Ak saçlı ve ak sakallı deyimi, bilgisi ile yaşadığı bölgede saygı gören, fikirlerine ihtiyaç duyulan, hakemliği veya kararlarına uyulan kimsedir. Belki biraz da yaşı itibari ile de kulanılmıştır da.
Her ak saçlı illa saçları beyaz olacak değil. Siyah saçlı da olabilir. Hatta saçsız da. Ama o bir ak saçlıdır. Ak sakallı için de durum aynıdır. Köse bile olabilir. Ama o bir ak sakalıdır sonuçta.
Bir obadaki ak saçlı baska bir obanın işine karışmaz. Gidin kendi ak saçlınıza der. Bu hem bir saygı hem de kendi saygınlığının işaretidir.   Hiç biri başka birinin alanı hakkında hüküm, ahkam, posta,  tahakküm kelime manaları dahilinde tecavüze kalkamaz.  Tarihte kıl çadırlarda yaşayan konar göçer bir milletin,  onlarca devleti nasıl kurduğunu sanıyorsunuz diye bir soruya verilebilecek en güzel cevaplardan biri de budur herhalde.
Günümüzde malesef bazı aklı yetimler, kendilerini zorla ak saçlı yapmaya , yapamasalar da göstermeye çalışıyorlar.
Bu malesef medyada, özellikle yerel medyada daha fazla.
Takma sakal ile ak sakallı olunmaz. Peruk takmakla ya da saçları beyaza boyamakla da ak saçlı olunmaz. Hele hele obanın dışına çıkıp başka obanın işlerine karışarak, hariçten gazel okuyarak parmak sallamak asla.
Son zamanlarda bunu da görmeye başladık. Gazeteci istediğini yazar, kim karışır ki diyenleri şimdiden duyar gibiyim. Evet. Gazeteci yazar, çizer, eleştirir, destek verir veya vermez. Hepsine eyvallah. Ama gazeteci hem evin dışındayım bana ne diyecek, hem ben onlarla küsüm diyecek, ondan sonra da kalkacak akıl verecek. Kalkacak taraf tutacak. Kalkacak ben demedim miydi diyecek. Kalkacak benim sözümü dinleseydiniz.. Diyecek.
Rekabet iyidir. Rakibinin olması da mesele özünde değeri de ifade eder. Bir yere bir baş seçilir, iki değil. O yer için dahilde yapılan rekabet aile meselesidir. Doğru veya yanlış, bu aile meselesidir. Sevinenler de üzülenler de aile üyeleridir. Sevmek zorunluluğu yok. Fakat. Saygı duymak mecburi. Yanlışları söylemek saygısızlık değildir. O makama verilen bilakaydı şart değerin ta kendisidir. Yıkıcı olanlar bizi ilgilendirmez zaten.
Takma sakallı ak saçlılar bir bilen olamamanın , bu güne kadar yaza yaza, kıramadıkları fındıkların matemlerini, en ince hint fırıldaklığı ile kar a geçirme derdine düşüveriyorlar hemen.
Hayır. Demeyecek.
Eleştir, yanlış varsa yaz, çiz, doğru varsa söyle, destek vereceksen ver…
Hepsine eyvallah.
Ama…
Saçını boyayarak ak saçlı,
Sakal takarak ak sakallı olmaya kalkma.