Son Dakika
REKTÖR KAÇAR: “ÖĞRENCİLERE SORUŞTURMA AÇMADIK, SÜRECE İDEOJOLİK OLARAK BAKMIYORUM”
DATÇA’DA ÖĞRETMENLERE SORUŞTURMA AÇILMASI
ULA BOĞA GÜREŞİ DERNEĞİNDEN EĞİTİME DESTEK
MSKÜ Turgut Reis İDA, Teknofest Yarışmasında Finale Kaldı
Robotik ve Kodlama Eğitimleri Başladı
MSKÜ Öğrencileri TEKNOFEST 2024’te Finale Kaldı
AYAYDIN’IN AŞINDIRDIĞI KAPIYI BULAMADIM !
Trafik meselesi Muğla’nın kangren olmuş yaralarından biri. Hatta sudan sonra en önemli ikinci.. Adeta çile..
Bodrum hala 50 yıl önceki planlamanın eseri olan yollarla idare ediyor. 50 yıl önce 50 bin bile olmayan, sayısı belki bir kaç bini geçmeyen yollardan bugün, günde onbinlerce araç geçiyor. Buna bir de hangi aklı evvelin yaptığı belli olmayan sözde akıllı kavşakları eklersek, halimiz ortada. Akıllı kavşakların trafik yoğunluğunun tavan yaptığı yerlere yapılmasının mantığını bir türlü çözebilmiş değilim. Demek ki bizden daha akıllıları varmış. Varmış da, bu kavşakların yetmeyen yollarda çekilen çileyi kat be kat artırdığını görünce, akıllarına ne demeli bilemedim.
Eskiden yeşil ışıklardan sarıya geçişlerde beş kere yanıp sönerdi. Şimdi onu da kaldırdılar. Yeşil ışığın ne zaman sarı, sarıdan ne ara kırmızıya geçeceğini hiçbir şekilde kestiremiyorsunuz. Tam hızınızı almışsınız, yeşil ışığa ramak kalmış, hoooop sarı… Sarıda iki saniye ya var ya yok, pat kırmızı. Geçmeye kalktın mı kamera size gülücük atıyor sanki; yakaladım seni dercesine. Plakaya ceza gitti bile. Basıyorsun artık frene sonuna kadar. Bastın da bitiyor mu iş? Arkadan gelen araç da “tahmin” üzerine senin hızında devam edegeliyor. Bir anlık panik, dalgınlık, arkadan güm…
Hani trafik sorununu sadece yolların yetersizliği, bozukluğu ile sınırlamak da imkansız. Bu akıllı denilen kavsaklara bir de bu ışık oyunu eklenince…Gel de stres yapma..
Akıllı kavşakların çevre düzenlemeleri dahil işlerini yerel yönetimler yapıyor. Devlet yolu yapıyor, mücavir alan içinde kalan kısımların bakımlarını yerele veriyor. Tabi parayla yaptırıyor. Sulaması, çevre temizliği, gerekirse boyama, varsa tadilatları falan. Eğer Karayollları uhdesinde ise yapımı vs yi Karayollları yapıyor.
Malum Muğla’nın kangren haline gelen kavşaklarından biri Ula/Marmaris/Yatağan/Muğla merkez yol kavşağı. Kısaca Kötekli Kavşağı. Koskoca bir Büyükşehirin giriş, ana trafiğin yoğunluğunu ve geçişini sağlayan tek kavşak bu kavşak. Antalya, Muğla, Denizli hatta Aydın ve İzmir hattının bel kemiği.
Yıllardan beri Denizli / Muğla karayolundaki çalışmaların bir türlü bitmediğini yazdık, çizdik. Bölge siyasilerinin bu yolun bitirilmesi için yaptıkları çalışmaları göz ardı etmek imkansız. Binbir sebep dolayısı ile bitmesi hep geriye kaldı. Ama çok şükür, çoğu gitti azı kaldı diyelim.
Bu akıllı kavşak kangrenini kökten çözmek için özellikle AK Parti Milletvekilleri, MKYK üyesi, Bakanlık nezdinde defalarca çalışmalar yaptılar. Projelendirmeler yapıldı. Alt ve üst yapı fizibiliteleri teker teker çizildi. Bunların hepsi 31 Mart seçiminden önce yapıldı. Marmaris – Datça / Fethiye ayrımı olan Ula Kavşağı daha evvel yatırım programına dahil edilmişti. Burası için de çalışmalar aynı ciddiyette hız kesmeden devam etti.
Neticede Sayın Cumhurbaşkanımız, Cumhurbaskanlığı kararnamesi ile hem yapımını hızlandırmak, hem de yol sınırı istimlaklardaki meseleleri kökünden ortadan kaldırmak için bir Kararname yayımladı. Kamulaştırma dahil kavşak ve üst yollar yapılsın dedi.
Allah önce Sayın Cumhurbaşkanımız’dan, sonra da vesile olan herkesten binlerce kere razı olsun…
Tam buna sevindik derken, önümüze yine Aydın Ayaydın’ın paylaşımı düştü.
Ne alaka diyeceksiniz tabi..
Anlatalım;
Aydın Ayaydını malum AK Parti’miz Kürt Kökenli seçmenden ve CHP li seçmenden oy alırım garantisi ile Büyükşehir Belediye Başkan adayı göstermişti. Verilen vaadlerin hiç de doğru olmadığını anladığımızda çoktan iş işten geçmişti. Seçimi kaybettik yani. Aydın Ayaydın seçim zamanında Milletvekillerini, MKYK üyesinin dahi sahaya çıkmasını, seçim çalışmalarına katılmasını yasaklamaya kadar kalktığını daha önce yazmıştık. Herhalde burada yapmaya çalıştığı şey ; ben seçimi alacağım, alacağım ama seçimi ne AK Parti teşkilatları ile, ne de AK Parti milletvekilleri ile değil, Aydın Ayaydın olarak alacağım, dolayısı ile zaferde kimsenin payesinin olmadığını da ispat edeceğim demiş olmalı…
Olmadı tabi.
Neyse.
Aydın Ayaydın resmi Twitter (yeni adıyla X) hesabından bir paylaşım yapmış ;
“Muğla Menteşe trafiğini rahatlatacak KÖTEKLİ KAVŞAĞI için Seçim döneminde Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin kapısını çok aşındırdım, ancak sonuç alamadım.
Menteşe trafiğini rahatlatacak Kötekli
Kavşağı’nın yapımına imkan sağlayacak bu kararname için Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’a sonsuz teşekkür ediyorum.
AK Partisiz Ayaydın sever birkaç kalem ehli anında köşelerine taşıyıvermiş paylaşımı.. Ayaydın sayesinde diye diye…
Daha önce de aynı Ayaydın Bodrum Kaymakamı ile özel sohbet esnasında geçen menfez problemini güya “Ben çözdüm” diyerek, Sayın Cumhurbaşkanımız ile helikopterde yaptığını söylediği konuşma neticesinde güya ” ŞİNPAŞ” işini hallettim dercesine bu AK Partisiz Ayaydın taraftarı kalem erbabına servis edivermişti. Sonra Mehmet Tosun’a nasıl da fırça attığını sağda solda söylemekten de çekinmemişti.
Allah’ım Sen aklıma mukayyet ol…
Prof.Dr nin attığı iki cümledeki imlâ ve yazım hatalarını, cümle düşüklüğünü ele alsam iki köşe yazısı çıkar…
Yine neyse…
Sayın Cumhurbaşkanımız’ın yayınladığı kararnamede, açıkça Muğla – Kale yolu diyor. Peki Ayaydın’ın bahsettiği Menteşe trafiği ne alaka? Menteşe zaten Muğla merkezin adı. Rahatlayacak olan Menteşe değil ki.
Aydın Ayaydının twitinde “Seçim döneminde Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin kapısını çok aşındırdım..” dediği yer ile, Sayın Cumhurbaşkanımız’ın Kararnamesinde bahsettiği kavşak aynı kavşak mı acaba? Eğer ” el sürçmesi ” değilse, zaten konu Menteşe değil. Konu Menteşe olmadığı gibi, Muğla Büyükşehir Belediyesinin de konusu değil. Konu tamamen Karayolllarının meselesi. Büyükşehir sadece çevre düzenlemelerinden, bakım vs. ile ilgili…
Düşünün; Seçime giriyorsunuz. Bir, iki ay sonra seçim yapılacak. En büyük rakibiniz mevcut Belediye başkanı (veya mevcut Belediye başkanının Partisi), ama siz, o belediyenin sorumluluğunda olmayan, yapımı başka bir kurumda olan bir çalışma için belediyenin kapısını aşındırıyorsunuz.
Manifaracıdan söğüş kelle istenir mi ya?
Ben anlamadım bu nasıl iştir böyle? Bu piarın amacı ve sebebi ne?
Ayaydın dese ki ; Seçim zamanında söz verdiğim gibi (demek ki söz vermemiş), Karayolllarının kapısını aşındırdım… Muğla Kale yolu Kötekli Kavşağı’nın yapımı…
Dese hadi bir nebze anlarız.
Çok bilmiş AK Partisiz Ayaydın taraftarı kalem erbapları zaten seçimden çok önce Ayaydını Başkan ilan etmişti. Hatta seçimin hemen ertesinde kimin hangi makama, kimin hangi koltuğa kurulacağının planları bile yapılmıştı. Neticede “yaparsa Tosun yapar”diye pohpohladıkları Mehmet Tosunun 30 yaşındaki Tamer Mandalinciye yenildiği gibi, sözde “tuttuğunu koparan”dedikleri Prof.Dr / Hocaları da Ahmet Aras gibi birine yeniliverdi….
Hal böyle iken, rakip belediye başkan adayı, ki kazanacağına %100 emin biri, bir, iki ayı bırakın, aylarca sürecek bir çalışma için neden Muğla Büyükşehir Belediyesinin kapısını ISRARLA, hem de ÇOK kere AŞINDIRIR?
Tabi durum böyle mi değil mi diye irdelemek de gerektiği için dostlarımızın dostları vasıtası ile Büyükşehirin kapısı aşınmış mı diye baktık. Sorduk. Vallahi hiçbir şey bulamadık. Ne gelen var, ne giden dediler. Ha, tersi varsa da buradan AK Partisiz Ayaydınseverlerden rica ediyorum varsa böyle bir aşınma bana da ulaştırsınlar. Söz Ayaydına bir teşekkür de ben edeceğim…
Vazgeçin beyler vazgeçin..
Adalet Ve Kalkınma Partisi Muhafazakar ve Demokrat bir Partidir. Şahısların şahsiyeti üzerinden siyaset yapma yeri değildir. AK Parti’ye kimse değer veremez. Verecekse AK Parti değer verir. Birilerinin titlesi arkasına sığınarak hiç kimse ne ayar vermeye, ne de gündem olmaya kalkmasın. AK Parti doğru seçer, yanlış seçer o AK Parti’yi ilgilendirir. AK Parti’nin ne ilçe başkanlarını, ne il başkanını belirlemek sıradan bir Belediye başkan adayının haddi de değildir, görevi de. Hele hele tarafgirlik mecburiyeti içinde olanların, zırt-pırt İl başkanı adayı kim olmalı, sen ne diyorsun diyerek sahaya çiçek dikme gayretleri son derece boş ve ham hayaldir. Ayaydın sayesinde AK Partili olan bir Allah kulu var mı bilmiyorum. Çünkü hiç duymadım. Ancak Ayaydın sayesinde AK Parti’yi terk edenler?
Hala anlamış değilim; Ayaydın savunuculuğunu kendine görev addedenler neden AK Parti’li degil ki? AK Parti’li değilseniz neden Ayaydını AK Parti içinde değerlendiriyorsunuz ki? AK Parti’ye muhalif ol, ama Ayaydını AK Parti içinde güç yapmaya çalış? Anlayalım amacınız nedir? Sizinki CHP li Ahmet Aras’a kökten muhalif bir AK Parti’linin her şekilde Ahmet Aras’ı savunması gibi olmuyor mu? Aras’ı destekliyorsan CHPye gideceksin. Her Allah’ın günü Ahmet Aras’ı reklam yapacaksın, şunu dedi, bunu yaptı diyeceksin, çarşaf çarşaf haberlerini yapacaksın, sonra ‘Ben AK Parti’liyim, ben yazarım, çizerim, basın özgürdür, tarafsızdır…’ diyeceksin. Yapraklar mı gülüyor ne:)
Ayaydını destekliyorsan AK Parti’ye geleceksin. Hoş, Ayaydın AK Parti üyesi mi değil mi hala cevap alamadım o da ayrı bir mesele de, neyse…
Ayaydının şahsiyetine zerre itirazımız asla yok ve olamaz da. Bizim itirazımız taaa en baştan beri AK Parti ilkeleri ile asla uyumlu olmayan Ayaydınadır. Malesef bunda da haklı olduğumuzu gördük.
Sayın Cumhurbaşkanımız’ın seçimin hemen akabinde belirttiği gibi teşkilatlarda bir değişiklik sözkonusu olacak. Zaten başladı da. Öncelikle İller, ardından Büyükşehirler. Muğla da bir Büyükşehir. Mevcut yönetim değişir mi değişmez mi bunun kararını sadece AK Parti Genel Başkanı sıfatı ile Sayın Cumhurbaşkanımız verir. Değiştirir veya değiştirmez. Bugüne kadar ne il, ne de ilçe başkanlıklarına şu isim gelsin, bu isim gitsin diye tek kelime beyanda bulunmadım, asla da bulunmam. Sonuna kadar eleştiririm. Hata var derim, beceriksizlik var derim, şu şöyle bu böyle olmalı derim, şu kişi şöyle bu kişi böyle derim. Derim de derim. Amacım bu Partinin payidar olmaya devam etmesi, milli, millet ve ümmet menfaatlerinin Sayın Cumhurbaşkanımız’ın Liderliğinde daha da ileriye gitmesine bir kelam etmek, şerh düşmekten ileri asla gitmez. Bundan sonra da gitmeyecek. Lakin, hiçbir zaman ‘şu olmalı, bu gelmeli…” hayır. En çok eleştirdiklerim de dahil olmak üzere, hiçbirine karşı böyle bir edepsizliği, böyle bir saygısızlığı reva görmem. Yapanlara da prim vermem. Ancak AK Parti kimliği, görüşü ve hayat tarzı ile uzaktan yakından alakası olmayanlara da elbette hayır derim. Bu Partide 90 bin ( üye sayısını kimseden alamadığım için 90 bin diyorum) tane Gültekin Akça var. 90 bin tane Hacı Dalda var. 90 bin tane Emin Çelik var. 22 yıldan beri hala 2 milletvekiline mahkum olmamızın sebebinin teşkilatlar olduğunu her vesile ile söyledim. Söyleyeceğim de.
Israrla piyasa oluşturmaya çalışanlarla, ısrarla ‘AK Parti’yi 22 yıldan beri yönetimlerde temsil edenlerin, temsil etmeye devam etmesi gerektiğini…’ savunanlar, bu Partiye en büyük zararı veriyorlar. Öyle bir şey yok. Bir arpa boyu yol alamadıysak, bir defa da olsa “AF ” isteyerek kenara çekilecek kadar erdemli olmak da gerekir. Hala ortalıkta “Biz gidersek Parti çöker ” mantıksızlığını mantık diye söyleyenler var. Siz yokken bu Parti çökmemişti ki. Siz varken de göklere değmedi. Değdiyse görelim marifeti?
Seçim sonuçları zaten ortada iken, üye sayısını bile nereden nereye çıktığını-indiğini dahi bilmiyor iken, nereye götürdünüz demek gerekir. Hala iki milletvekili, hala iki Belediye.
Eğer Sayın Cumhurbaşkanımız Muğla Teşkilatları üzerinde de bir tasarrufu öngörüyorsa;
AK Parti’nin muhafazakar ve Demokrat kimliğine sıkı sıkıya bağlı,
Yarın seçim olacakmış gibi çalışan, bu çalışmaları da bir “TAAHHÜTNAME”ile sunan,
Milletin bağrından çıkan ve millet ile yaşayan,
Telefonlara bakan, Milletin derdine derman olan,
Kamu kurum ve kuruluşlarındaki yapılanmalarda öncelikle ( kim ne derse desin; ister yandaş desin ister başka birşey..) ehliyet ve liyakata ilave olarak, toplumun genel ahlakı ile, milli ve manevi değerleri koruma, kollama ve yaşayışı ile örtüşen kimliklere öncelikle taraf olan bir teşkilat çizelgesi ile yola devam edilmesidir. Piyasa isimleri bu Davaya zarardan başka hiçbir şey vermemiştir.
Sayın Cumhurbaşkanımız elbette en doğru ve sıhhatli kararı verecektir. 2028 seçimlerinin yolu birebir mücadele ile mümkündür.
Allah Liderimize sıhhatli ve uzun bir ömür, İlkelerine sıkı sıkıya bağlı bir teşkilat nasip etsin.
Allah devletimize zeval vermesin..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
23 Temmuz 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler
20 Temmuz 2024 Köşe Yazıları, Siyaset, Tüm Manşetler
16 Temmuz 2024 Genel, Köşe Yazıları, Tüm Manşetler
14 Temmuz 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler