REZALETİN ADI BARIŞ SAYLAK

cemal demirtaş

cemal.demirtas@hotmail.com

REZALETİN ADI BARIŞ SAYLAK…
Bu sabah AK Partili bir milletvekili Kardeşimizin danışmanı aradı.
Hocam Milas’ta aday adayı olan biri AK Parti ilçe teşkilatını basmış, haberiniz var mı diye sordu.
Haberim yok dedim.
Kimmiş o kişi diye sordum, cevap vermedi.
Azıcık kurcalayınca işin rengi ortaya çıktı.
Salı günü oluyor olay.
Yer AK Parti Milas İlçe Teşkilatı.
Gelenler, gidenler. Gelen herkes tek tek karşılanıyor. Çay kahve ikramları yapılıyor.
Belediye Başkan aday adayları da Teşkilata geliyorlar.
Salı günü. Yani Salı Pazarı.
Saat 14.00 sularında, kapıdan içeriye AK Parti’den Milas Belediye Başkan aday adayı olmak için, Muğla Tarım İl Müdürlüğünden istifa eden Barış Saylak, yanında eşi Hanımefendi ile birlikte Teşkilata geliyor.
Hoşgeldin faslından sonra sorumlu nöbetçi İlçe yönetim kurulu üyesi adaçayı ikram ediyor kendilerine…
Barış Saylak belli bir şekilde alkollü…
Birdenbire orada bulunan yönetim kurulu üyesinden birine atfen;
Ulan…Şerefsiz!
Diye söze başlıyor.
Herkes neye uğradığını şaşırıyor ilk etapta.
Muhatap İlçe yönetim kurulu üyesi kardeşimiz, bu sözü şaka zannediyor.
Devam ediyor Barış Saylak.
Ulan sen kim oluyorsun da 3-4 günden beri benim evimin etrafında dolanıyorsun.
Seni dağa kaldıracağım…!
Kemiklerini bile bulamayacaklar….
Kemiklerini kırdırırım senin…
Ailenin evini başına yıkarım….
Siz herhalde beni hala tanımadınız….
Diye devam ediyor.
Bu sözleri AK Parti Milas Belediye Başkan aday adayı Barış Saylak, AK Parti Milas İlçe yönetim kurulu üyesine söylüyor…
Muhatap İlçe yönetim kurulu üyesi kardeşimiz, Barış Saylak’ın evinin nerede olduğunu bile bilmiyor. Saylak diyor ki ;
“Elimde kamera kayıtları var..”
Diyor.
Çıkar öyle ise, ya da git mahkemeye diyor orada bulunan hazirun.
Tam bu arada ortamı yatıştırmak için İlçe Başkanı Emin Çelik, Yönetim Kurulu Üyesi Rüştü Yiğitkaya araya girmek istiyor.
Barış Saylak yepyeni bir manevra ile;
“Karışmayın Lan siz” diyor.
Bu arada Barış Saylak tam tekmil gelmiş zaten Teşkilata. Yakasında kamera ile yani. Anlaşılan o ki, salvolarını yapacak, tehditler, hakaretler edecek, oradan biri ya da birileri üzerine yürüyecek,bu da onu kullanıp, İlçe Teşkilatında darp edildim diye feveran edecekti. İlçe yönetiminin ACİL KODU ile görevden alınması böylece gerçekleşmiş olacaktı.
Olmamış çok şükür.
Uhulet ve suhulet, sabırla yoğrularak galip gelmiş.
Ve sonrası..
Sonrasının önemi yok.
Aylardan beri Milas’a yakıştırılıp, yapıştırılmaya çalışılan Barış Saylak’tan bahsediyoruz.
Onu Milas Belediye Başkan adayı yapmak için gece gündüz koşturan, NA-MUHTEREM lere söylüyoruz.
Bu adamın neresi AK Parti’li?
Bu adamın neresi Recep Tayyip Erdoğan’ın güttüğü dava ile ilgili?
Pardon?
Biz Barış Saylak’ın kim olduğunu biliyoruz.
Biliyoruz da, Barış Saylak karşısındaki, bastığı, hakaret ve tehdit ettiği makamın asıl sahibinin Recep Tayyip Erdoğan olduğunu biliyor mu?
Nerede yaşıyoruz?
Kim, hangi güç veya hakla, her ne sebeple olursa olsun, birine “seni dağa kaldıracağım, kemiklerini bile bulamayacaklar…Şerefsiz..” diyebilir ki?
Burası muz cumhuriyeti değil. Her kim ki ardına aldığı bir kaç isme güvenerek bu kadar bariz bir şekilde tehditler savurabiliyorsa, sonucuna mutlaka katlanmak zorundadır.
Son söz olarak;
Başta İlçe Başkanı Sayın Emin Çelik olmak üzere, tüm Milas Teşkilatımıza geçmiş olsun diyorum. İnşallah bu olaydan ders çıkaranlar olacaktır. Herhalde bu olay üzerine geçenlerde yazmış olduğum “NEDEN BARIŞ SAYLAK OLMAZ” fikrimin bir daha düşünülmesi gerektiğini, başta AK Parti Genel Başkan Yardımcı Erkan Kandemir olmak üzere, İl yöneticilerinin de bir daha düşünmesi gerektiğini ifade etmek isterim

Vesselam.