logo

İyi Parti, vergi ve SGK borçlarına taksit ve faiz indirimi istedi

İyi Parti, vergi ve SGK borçlarına taksit ve faiz indirimi istedi

İYİ Parti Muğla Milletvekili Prof. Dr. Metin Ergun, ekonomik sıkıntılar nedeniyle vergi ve SGK borçlarını ödemekte zorlanan esnaf, KOBİ ve sanayicilere nefes aldıracak bir kanun teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sundu.

 “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” adını taşıyan düzenleme, 31 Aralık 2024 tarihine kadar kesinleşmiş vergi ve sigorta prim borçlarının makul bir ödeme takvimine bağlanmasını öngörüyor.

EKONOMİK KRİZ VE YÜKSEK ENFLASYON İŞLETMELERİ ZORLUYOR

Teklifin genel gerekçesinde, pandemi sonrası toparlanma sürecinin tamamlanamaması, yüksek enerji maliyetleri, döviz dalgalanmaları ve enflasyonun özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) üzerinde ciddi bir mali baskı oluşturduğu vurgulandı.

Türkiye ekonomisini izleyen ekonomistler tarafından üretimin, ihracatın ve istihdamın belkemiğini oluşturan işletmelerin borç baskısı altında üretimden çekilmesinin ülke ekonomisi için büyük bir risk oluşturacağı ifade ediliyor.

VERGİ VE SGK BORÇLARINA TAKSİT VE FAİZ İNDİRİMİ GELİYOR

Teklife göre;

31 Aralık 2024 itibarıyla kesinleşmiş vergi ve SGK borçları yeniden yapılandırılacak.

Vergi borçları en fazla 36 taksit, SGK borçları ise 48 taksit halinde ödenebilecek.

Peşin ödemelerde faiz ve gecikme zamlarının tamamı silinecek.

İlk iki taksiti zamanında ödeyen mükelleflere %10 indirim sağlanacak.

Yapılandırmadan yararlananlara yönelik haciz ve icra işlemleri durdurulacak.

Ergun’un teklifinde, ayrıca gecikme faizleri yerine Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) oranlarının esas alınması öngörülerek, hem kamu alacağının değeri korunuyor, hem de mükellef üzerindeki yük hafifletiliyor.

“BU DÜZENLEME ÜRETİMİ YAŞATMAYI HEDEFLİYOR”

Teklifin gerekçesinde, düzenlemenin bir “borç affı” değil, vatandaşla devlet arasındaki mali dengeyi yeniden kurmaya yönelik “yaşatıcı bir mali anlayışın ürünü” olduğu vurgulandı.

Teklif yasalaşırsa, düzenleme hem kamu maliyesi, hem üretici kesim için kazançlı bir formül olacak. Geçmiş yıllarda yapılan benzer yapılandırmaların milyarlarca liralık tahsilatı mümkün kıldığı biliniyor.

UYGULAMA ORTAK YÖNETMELİKLE YÜRÜTÜLECEK

Kanun teklifine göre, uygulamaya ilişkin tüm usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından birlikte hazırlanacak yönetmelikle belirlenecek.

Düzenleme, yasalaşması halinde Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe girecek.

GENEL GEREKÇE

Türkiye ekonomisi son yıllarda küresel ve yerel birçok olumsuz gelişmenin etkisi altında kalmıştır. Pandemi sonrası toparlanma sürecinin tam olarak tamamlanamaması, küresel enerji ve hammadde fiyatlarındaki artış, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve yüksek enflasyon oranları, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) üzerinde ciddi bir mali baskı oluşturmuştur.

Bu olumsuz ekonomik tablo yalnızca esnaf ve KOBİ’leri değil, üretim ve ihracat kapasitemizin ana unsurlarını oluşturan sanayici, imalatçı ve ihracatçı kesimleri de derinden etkilemiştir. Artan enerji maliyetleri, döviz kuru belirsizliği ve finansman zorlukları, özellikle üretim sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin rekabet gücünü zayıflatmıştır. Bu nedenle düzenlemenin kapsamı, ekonominin tüm üretici ve mükellef kesimlerinin mali yükünü hafifletecek şekilde geniş tutulmuştur.

İçinden geçmekte olduğumuz bu süreçte üretim maliyetleri hızla artarken, iç talep enflasyonist baskı altında daralmış; işletmelerin nakit akışı bozulmuş, tahsilat sorunları yaygınlaşmış ve sermaye erozyonu derinleşmiştir. Sonuç olarak, esnaf ve KOBİ’lerin büyük bölümü vergi ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) yükümlülüklerini yerine getirmekte zorlanmaya başlamıştır.

Ekonominin temel dinamiklerini oluşturan bu kesimlerin faaliyetlerini sürdürememesi, yalnızca bireysel işletmelerin değil, bütün bir ekonomik düzenin istikrarını tehdit eder hale gelmiştir. Çünkü Türkiye’de toplam istihdamın yaklaşık %70’i, üretim ve ihracatın da önemli bir kısmı KOBİ’ler tarafından sağlanmaktadır. Bu işletmelerin borç baskısı altında üretimden çekilmeleri, işsizlik oranlarını artıracak, gelir dağılımını bozacak ve kayıt dışı ekonomiyi büyütecektir.

Geçmiş yıllarda yapılan borç yapılandırma düzenlemeleri, bu açıdan önemli bir işlev görmüş; hem devletin tahsil kabiliyetini artırmış hem de işletmelere nefes alma imkânı tanımıştır. 2016, 2018, 2020 ve 2023 yıllarında yürürlüğe giren benzer düzenlemeler, kısa sürede milyarlarca liralık tahsilatı mümkün kılmış, aynı zamanda binlerce işletmenin kapanmasını önlemiştir.

Bugün gelinen noktada, ekonomik koşullar bu tür bir uygulamayı yeniden zorunlu kılmaktadır.

Vergi ve SGK borçlarının yeniden yapılandırılmasıyla:

Esnaf ve KOBİ’lerin mali yükü hafifletilecek, üretim ve ticari faaliyetlerin sürekliliği sağlanacaktır.

İstihdamın korunması ve artırılması yönünde doğrudan bir etki yaratılacaktır.

Kamu alacaklarının tahsil oranı yükselecek, bütçe gelirlerinde orta vadede kalıcı artış sağlanacaktır.

Kayıt dışı ekonomiye yönelimin önüne geçilecek, vergi bilinci güçlendirilecektir.

Piyasadaki güven duygusu pekiştirilecek, ekonomik aktörlerin devlete olan aidiyet hissi güçlenecektir.

Özellikle küçük esnaf ve mikro işletmeler için vergi ve sigorta prim borçları, yalnızca bir mali yük değil, aynı zamanda bir “sistemin dışında kalma” riskidir. Borçlarını ödeyemeyen işletmeler kamu ihalelerine girememekte, krediye ulaşamamakta, teşvik ve desteklerden yararlanamamaktadır. Bu durum, ekonomik ve sosyal eşitsizliği artırmakta, adeta çalışan kesimle üretici kesim arasına görünmez bir duvar örmektedir.

Yapılandırma düzenlemesi, bu duvarı kaldırmayı; işletmeleri yeniden üretim zincirine dâhil etmeyi amaçlamaktadır.

Bu teklifle getirilen düzenleme; yeni bir borç affı değil, mevcut yükümlülüklerin ödenebilir bir takvime bağlanması ve cezaların makul ölçüde hafifletilmesi suretiyle devletle vatandaş arasındaki mali ilişkiyi yeniden dengeleyen bir adım niteliğindedir.

Diğer yandan, bu düzenleme kamu maliyesi açısından da rasyonel bir yaklaşımdır. Tahsil kabiliyeti zayıflamış, icra dosyalarında bekleyen borçlar devlet açısından “kâğıt üzerinde alacak” niteliği taşımaktadır. Yapılandırma, bu alacakların önemli bir kısmının ekonomiye geri kazandırılmasını sağlayacaktır. Böylece hem bütçe gelirleri artacak hem de finansal piyasalar üzerindeki tahsilat baskısı azalacaktır.

Sonuç olarak, bu Kanun Teklifiyle hedeflenen temel amaç;

Ekonomik istikrarı güçlendirmek,

Üretimi ve istihdamı korumak,

Devletle vatandaş arasındaki mali bağı yeniden güven temelinde kurmak,

KOBİ’lerin, sanayicilerin, üreticilerin ve ihracatçıların sürdürülebilir bir finansal yapıya kavuşmasına katkı sağlamaktır.

Bu teklif, “cezalandırıcı değil, yaşatıcı bir mali anlayışın” ürünüdür. Ekonomik faaliyetlerin devamlılığını esas almakta, borçlu vatandaşın değil, üretimin yaşamasını hedeflemektedir.

MADDE GEREKÇELERİ

MADDE 1- Bu maddeyle, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na geçici bir madde eklenmektedir. Düzenleme ile 31 Aralık 2024 tarihi itibarıyla kesinleşmiş vergi borçlarının, mükelleflerin başvurusu üzerine yeniden yapılandırılması amaçlanmaktadır.

Borçlarını ödemekte zorlanan esnaf ve KOBİ’lere, ödemelerini belirli bir takvim dâhilinde yapabilme olanağı tanınmaktadır. Gecikme zammı ve faizler yerine, reel ekonomik göstergeleri esas alan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) oranlarının dikkate alınması, borç yükünü makul bir seviyeye indirirken kamu alacağının da güncel değerini korumaktadır.

Düzenleme, sadece küçük işletmeleri değil, kurumlar vergisi mükellefleri olan sanayi kuruluşları ile ihracat yapan firmaları da kapsamaktadır. Bu yönüyle teklif, üretim ve istihdamın devamlılığını korumayı hedeflemektedir.

Ayrıca borçlarını peşin ödemek isteyen mükellefler için faiz indirimi öngörülerek, tahsilatın hızlandırılması hedeflenmektedir. Bu madde, geçmiş dönemlerde başarıyla uygulanan vergi yapılandırma modellerine benzer bir yapıda hazırlanmıştır.

MADDE 2- Bu maddeyle, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na geçici bir madde eklenmektedir.

Düzenleme kapsamında, işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan 31 Aralık 2024 tarihi ve öncesine ait borçlarının yeniden yapılandırılması öngörülmektedir. Amaç, hem SGK alacaklarının tahsilini kolaylaştırmak hem de işverenlerin faaliyetlerini sürdürebilmelerine imkân tanımaktır.

Kademeli taksitlendirme sistemiyle, borçların 48 aya kadar vadelendirilebilmesi, işletmelere finansal esneklik kazandıracaktır. Peşin ödeme halinde gecikme zammı ve faizlerin silinmesi, ödeme motivasyonunu artıracaktır.

Ayrıca ilk iki taksitini zamanında ödeyen mükellefler için getirilen %10 indirim, düzenlemenin teşvik edici yönünü güçlendirmektedir.

Bu maddeyle, işverenlerin prim borçlarını düzenli ödemeleri sağlanarak, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği de desteklenmiş olacaktır.

MADDE 3- Bu maddeyle, teklifin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi için Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na ortak düzenleme yapma yetkisi verilmektedir.

Uygulamada yeknesaklığın sağlanması, farklı kurumlarda ortaya çıkabilecek yorum farklılıklarının önlenmesi amaçlanmaktadır. Böylece, yapılandırma sürecinin şeffaf, denetlenebilir ve vatandaş açısından kolay erişilebilir şekilde yürütülmesi garanti altına alınacaktır.

MADDE 4- Yürürlük maddesidir.

MADDE 5- Yürütme maddesidir.

BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ

MADDE 1 – 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

GEÇİCİ MADDE 37 –  31 Aralık 2024 tarihi itibarıyla kesinleşmiş olup bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan; gelir vergisi, kurumlar vergisi, katma değer vergisi, özel tüketim vergisi ve bunlara ilişkin vergi cezaları ile gecikme faizleri, mükelleflerin başvurusu üzerine yeniden yapılandırılır.

Başvuru süresi, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki ay olup, borçlar en fazla otuz altı eşit taksitte ödenebilir.

Borçlara ilişkin gecikme zamları ve faizleri yerine, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak yeniden hesaplama yapılır.

Borçlarını peşin ödeyen mükelleflerden, hesaplanan Yİ-ÜFE farkının tamamı silinir.

Bu madde kapsamındaki borçlar ödendiği sürece mükellefler hakkında uygulanmakta olan haciz ve icra işlemleri durdurulur, yeni işlem tesis edilmez.

MADDE 2– 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

GEÇİCİ MADDE 110 –  31 Aralık 2024 tarihi ve öncesine ait olup bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan; sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezaları ve bunlara ilişkin gecikme zammı ve faiz borçları yeniden yapılandırılır.

Bu kapsamdaki borçlar için başvuru süresi, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki ay olup, başvuru tarihinden itibaren en fazla kırk sekiz taksitte ödenebilir.

Peşin ödemelerde, borca bağlı gecikme zammı ve faizlerin %100’ü silinir.

İlk iki taksiti süresinde ve tam ödeyen işverenlerin kalan borçları üzerinden %10 indirim uygulanır.

Bu madde hükümlerinden yararlanan işverenler, yapılandırma süresince SGK teşvik ve desteklerinden yararlanabilir.

Uygulamaya ilişkin esaslar

MADDE 3–  Bu Kanun hükümlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından müştereken çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

MADDE 4– Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 5– Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.

Etiketler: » » »
215 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ