logo

MİLLET İRADESİNİN YANINDA, VESAYET ZİHNİYETİNİN KARŞISINDAYIZ”

MİLLET İRADESİNİN YANINDA, VESAYET ZİHNİYETİNİN KARŞISINDAYIZ”

MİLLET İRADESİNİN YANINDA, VESAYET ZİHNİYETİNİN KARŞISINDAYIZ”
Muğla Önder Başkanı Sefa Kara,
emekli 104 amiral tarafından Montrö Boğazlar Sözleşmesi’yle ilgili yayımlanan bildiriye sessiz kalmayarak çok sert tepki gösterdi. Kara, amirallerin bildirisine ve bildiriye imza atanlara karşı savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını belirterek; “Muğla Önder il temsilciliği  olarak milletin iradesine karşı bir müdahale hevesi olarak gördüğümüz bu meş’um açıklama ve o açıklamaya imza atanlar hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz” dedi.



Emekli 104 amiral tarafından Montrö Boğazlar Sözleşmesi’yle ilgili bir bildiri yayımlanmasının ardından tepkiler çığ gibi büyüyor. Emekli amirallerin gece yarısı bildirisine bir tepki de Muğla Önder Başkanı Sefa Kara’dan geldi. Muğla Önder İl Temsilciliği tarafından emekli amiraller ve bildiriye imza atanlara yönelik savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.
Yazılı bir açıklama yayımlayan Kara şu ifadelere yer verdi:

“Kendisini millet iradesinin üzerinde gören bir grup emekli amiral vesayet dönemlerine özlem duyan bir açıklama yayınladılar. Millete muhtıra verilen dönemlerden kalmış köhne bir zihniyetin hazırladığı bu açıklamayla, Silahlı Kuvvetler dâhil olmak üzere devletin kurumlarının milletin hizmetinde olmasından duyulan rahatsızlık açık edildi.
Milletin inancından, iradesinden, medeniyet değerlerinden kopmuş, millete yabancılaşmış bir zihniyetin taşıyıcısı olan bu asker emeklilerinin aktif görevde oldukları dönemde neye hizmet ettikleri herkesçe bilenmektedir.  “Deniz kuvvetleri emeklisi” sıfatıyla yayınladıkları bildiri içerik itibariyle göstermiştir ki bunlar olsa olsa “amiral eskisi”dir. Eski düzenin kafasını konuşturan bu 103 vesayet mankurtu; Kanal İstanbul ve Montrö anlaşmasına dair cümleler üzerinden “fikir beyanı” adı altında çeşitli iletişim kanallarından gece yarısı deklare ettikleri “muhtıra çağrışımlı” bir açıklamayla siyasete ve millet iradesine müdahale etme niyetlerini beyan etmişlerdir.
Kimi çevrelerin içeriğindeki darbe hevesini örtmeye, tahfif ederek masumlaştırmaya ve üstelik sahiplenmeye kalkıştığı bu açıklama, her ne kadar darbeci kafanın sefaletini gösterse de görmezden gelinebilecek bir durum değildir. Bu milletin bırakın açıktan darbe çağrısına, iradesine yönelik hiçbir vesayet imasına tahammülü yoktur.  Bu nedenle emekli de olsalar siyasete müdahale etme hastalığı nüksedenlere milletin sessiz kalması düşünülemez. Milletimiz, açıklamayı yapanlar ve yazanlar kadar yazdıranların ve yayanların da farkındadır.
15 Temmuz’da kursaklarında kalan heveslerini FETÖ ayarlı açıklamanın satır aralarına gizlenmiş bir şekilde görüyor, kirli niyetlerini not ediyoruz. 15 Temmuz gecesi bütün vahşetiyle uygulanan ihanet planlarının milletimizin çelik göğsüne çarparak nasıl suya düştüğünü hatırlatıyor, bu açıklamayla aşikâr edilen kirli niyetlerin de aynı şekilde milletin maşeri vicdanında mahkûm edilerek tarihin kirli sepetine gönderildiğini, gönderileceğini ilan ediyoruz.
Amiral eskilerinin bu açıklaması, Silahlı Kuvvetler bünyesinden vesayetçileri ayıklama, hainleri temizleme politikasının doğruluğunu teyit ve te’kit etmiştir. Vesayet virüsünden kurtulamamış, ihanet zehrini damarlarından atamamış bir kısım mütekait askerin sözde beka endişesi kisvesiyle siyasete müdahale etme cüretleri; milletin gözünde ihanetin, akılsızlığın ve ahlaksızlığın göstergesidir. Hâlbuki ülkenin bekasını, milletin egemenliğini tehlikeye sokan şey 10 yılda bir yapılan darbelerdir. Bu darbelerle milletin kaynaklarının nasıl sömürüldüğü, ülkenin dış mihrakların operasyon sahası haline nasıl getirildiği milletin malumudur.
Unutulmamalıdır ki 15 Temmuz gecesi darbeyi önleyen, darbecilere meydanları dar eden millet, Türkiye’nin tarihinden vesayetin izlerini, yarınından muhtıra ve darbe fikrini söküp atmıştır. Bütün darbe heveslileri, vesayet sevdalıları bilmelidir ki, 250 şehidimizin kanıyla 15 Temmuz gecesi darbecilere karşı yazılan manifesto bu ülke için sadece bir milat değil, kanla imzalanmış bir ahittir. Bizler, darbenin kendisi bir yana imasına dahi tahammülümüzün olmadığını; şehitlere verdiğimiz ahdimizin arkasında, millet iradesinin yanında, darbelerin ve ihanetin karşısında durmaya devam edeceğimizi herkese ilan ediyoruz.
Türkiye artık darbecilerden hesap sorulan bir ülkedir. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 103 amiral eskisi ve açıklamaları hakkında soruşturma başlatmış olmasını yerinde buluyor, faillerle birlikte iştirakçileri ve azmettiricileri de ortaya çıkaracak bir hukuki sürecin işleyeceğine inanıyoruz.

Biz de Muğla Önder il temsilciliği  olarak milletin iradesine karşı bir müdahale hevesi olarak gördüğümüz bu meş’um açıklama ve o açıklamaya imza atanlar hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Hazırladığımız dilekçeyi savcılığa teslim etmek için bir araya geldik. Millet olarak, irademize uzanmak isteyen elin ve arkasındakilerin ortaya çıkarılmasını, yargılanmasını, cezalandırılmasını istiyoruz. Vesayet sevdalılarına hadleri bildirilmeli, darbe heveslileri yargı önünde hesap vermelidir. Öte yandan bu bildiriye imza atanların siyasete müdahale aracı olarak kullandıkları rütbeleri ellerinden alınmalı, o rütbeler üzerinden elde ettikleri kazanç ve imtiyazlar sona erdirilmelidir

Etiketler: » » » »
752 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ